Diş Hekimi Erce Beleçoğlu, Dişlerde renk değişimine dikkat

SAĞLIK 29.08.2019 - 11:49, Güncelleme: 19.10.2022 - 13:36
 

Diş Hekimi Erce Beleçoğlu, Dişlerde renk değişimine dikkat

Erzurumsonhaber / Erzurum - Diş Hekimi Erce Beleçoğlu, dişlerde meydana gelen renk değişimleri ve nedenleri konusunda önemli bilgiler verdi.      Diş Hekimi Erce Beleçoğlu, “Dişlerimizin mevcut rengi bir çok faktöre bağlıdır. Bunları çevresel etkenler, gelişimsel etkenler, genetik faktörler olarak ayırabiliriz. Çevresel etkenlere bağlı olarak dişlerde derin beyaz tonlardan kahverengiye doğru renklenmeler, kirlenmeler oluşabilir. Gerekli uygulamalar yapıldığında ve çevresel etkenler ortadan kaldırıldığında dişler orijinal renklerine kavuşabilmektedir. Hatta bunun için rutin diş bakım tedavilerinden “diş temizliği” yeterli olabilmektedir. Daha sonrasında dişin orijinal rengi korunabilir ya da renklendirici etkenlere ne kadar maruz kalındığına bağlı olarak eski halini alabilir. Gelişimsel etkenler ise dişin gelişim süreci ile ilgilidir. Anne karnında bebeğin dişlerinin oluşması aşamasında kullanılan ilaçlar, annenin geçirdiği hastalıklar, beslenme alışkanlıkları hepsi etkilidir. Bebek dünyaya geldikten sonra yine diş gelişimi bitene kadar etkilenme ihtimali bulunmaktadır. Genellikle bu problemlerin çözümü beyazlatma uygulaması ile mümkün olmamaktadır. Genetik yapının etkisini ten rengi örneğiyle daha iyi anlayabiliriz. Esmer, kumral, beyaz tenli olunabildiği gibi kişinin genetik yapısına göre dişler de daha beyaz veya sarı olabilir. Aynı zamanda kalıtımsal yapıdaki bazı bozukluklara bağlı olarak da dişlerde defektler, şekil ve renk bozuklukları da olabilmektedir. Eğer diş renklenmenizde rahatsızsanız öncelikli olarak bunu teşhisi için hekiminizden yardım almanız gerekir. Bu etkene bağlı uygulanacak tedavi ile problemler ortadan kaldırılacaktır” dedi.    Renklenmelerin giderilmesi için doğru tedavi protokolünün şart olduğunu ifade eden Dt. Beleçoğlu, “Bu gibi renklenmeler; oluşturan nedene göre tedavi protokolü belirlenerek ortadan kaldırılmalıdır. Her tür renklenme için beyazlatma yeterli olmayacağı çok iyi olarak bilinmelidir. Rutin diş hekimi kontrolleri bu sorunların oluşmasına katkı sağlayacak en büyük dayanaklardan biridir” diye konuştu.    Dt. Beleçoğlu, diş renginin koyulaşma nedenlerini şöyle sıraladı:    “İçeceklere bağlı olarak (Çay, Kahve, Şarap), asit ve travma ile oluşan aşınma ve çiziklere bağlı olarak, kullanılan ilaçlara bağlı olarak, aşındırıcı ve boyayıcı gıdalar kaynaklı olarak, diş fırçalama alışkanlıklarına bağlı olarak, sigara (Etkenlere arasında en çarpıcı olan), canlılığı olmayan dişlerde ( Kanal tedavili veya kanal tedavisi görmemiş fakat canlılığını kaybetmiş dişlerde), anne karnında ve bebeklik dönemindeki ilaçlar bağlı, dişin mine ve dentin yapısını etkileyen sistematik hastalıklar nedeniyle koyulaşma olur.”    İnsan yaşı ilerledikçe kişinin vücudunda nasıl bir takım değişiklikler ve bozulmalar oluşuyor ise, aynı şekilde dişlerde de yıpranmaların söz konusu olduğunu kaydeden Dt. Beleçoğlu, “Bu yüzden dişlerde aşınma, sararma meydana gelebilmektedir. Bunlar estetik problem oluşturduğu gibi aynı zamanda sağlıksal problemlere de neden olabilmektedir. Düzenli ve doğru bir teknik ile diş fırçalamak; ağız sağlığımızın temelidir. Bu temel ne kadar sağlam olursa uzun vadede karşılaşacağınız diş problemleri de o ölçüde az olacaktır. Çocuğunuza veya kendiniz için en güzel alışkanlıktır” şeklinde konuştu. 

Erzurumsonhaber / Erzurum - Diş Hekimi Erce Beleçoğlu, dişlerde meydana gelen renk değişimleri ve nedenleri konusunda önemli bilgiler verdi.   


  Diş Hekimi Erce Beleçoğlu, “Dişlerimizin mevcut rengi bir çok faktöre bağlıdır. Bunları çevresel etkenler, gelişimsel etkenler, genetik faktörler olarak ayırabiliriz. Çevresel etkenlere bağlı olarak dişlerde derin beyaz tonlardan kahverengiye doğru renklenmeler, kirlenmeler oluşabilir. Gerekli uygulamalar yapıldığında ve çevresel etkenler ortadan kaldırıldığında dişler orijinal renklerine kavuşabilmektedir. Hatta bunun için rutin diş bakım tedavilerinden “diş temizliği” yeterli olabilmektedir. Daha sonrasında dişin orijinal rengi korunabilir ya da renklendirici etkenlere ne kadar maruz kalındığına bağlı olarak eski halini alabilir. Gelişimsel etkenler ise dişin gelişim süreci ile ilgilidir. Anne karnında bebeğin dişlerinin oluşması aşamasında kullanılan ilaçlar, annenin geçirdiği hastalıklar, beslenme alışkanlıkları hepsi etkilidir. Bebek dünyaya geldikten sonra yine diş gelişimi bitene kadar etkilenme ihtimali bulunmaktadır. Genellikle bu problemlerin çözümü beyazlatma uygulaması ile mümkün olmamaktadır. Genetik yapının etkisini ten rengi örneğiyle daha iyi anlayabiliriz. Esmer, kumral, beyaz tenli olunabildiği gibi kişinin genetik yapısına göre dişler de daha beyaz veya sarı olabilir. Aynı zamanda kalıtımsal yapıdaki bazı bozukluklara bağlı olarak da dişlerde defektler, şekil ve renk bozuklukları da olabilmektedir. Eğer diş renklenmenizde rahatsızsanız öncelikli olarak bunu teşhisi için hekiminizden yardım almanız gerekir. Bu etkene bağlı uygulanacak tedavi ile problemler ortadan kaldırılacaktır” dedi. 


  Renklenmelerin giderilmesi için doğru tedavi protokolünün şart olduğunu ifade eden Dt. Beleçoğlu, “Bu gibi renklenmeler; oluşturan nedene göre tedavi protokolü belirlenerek ortadan kaldırılmalıdır. Her tür renklenme için beyazlatma yeterli olmayacağı çok iyi olarak bilinmelidir. Rutin diş hekimi kontrolleri bu sorunların oluşmasına katkı sağlayacak en büyük dayanaklardan biridir” diye konuştu. 


  Dt. Beleçoğlu, diş renginin koyulaşma nedenlerini şöyle sıraladı: 


  “İçeceklere bağlı olarak (Çay, Kahve, Şarap), asit ve travma ile oluşan aşınma ve çiziklere bağlı olarak, kullanılan ilaçlara bağlı olarak, aşındırıcı ve boyayıcı gıdalar kaynaklı olarak, diş fırçalama alışkanlıklarına bağlı olarak, sigara (Etkenlere arasında en çarpıcı olan), canlılığı olmayan dişlerde ( Kanal tedavili veya kanal tedavisi görmemiş fakat canlılığını kaybetmiş dişlerde), anne karnında ve bebeklik dönemindeki ilaçlar bağlı, dişin mine ve dentin yapısını etkileyen sistematik hastalıklar nedeniyle koyulaşma olur.” 


  İnsan yaşı ilerledikçe kişinin vücudunda nasıl bir takım değişiklikler ve bozulmalar oluşuyor ise, aynı şekilde dişlerde de yıpranmaların söz konusu olduğunu kaydeden Dt. Beleçoğlu, “Bu yüzden dişlerde aşınma, sararma meydana gelebilmektedir. Bunlar estetik problem oluşturduğu gibi aynı zamanda sağlıksal problemlere de neden olabilmektedir. Düzenli ve doğru bir teknik ile diş fırçalamak; ağız sağlığımızın temelidir. Bu temel ne kadar sağlam olursa uzun vadede karşılaşacağınız diş problemleri de o ölçüde az olacaktır. Çocuğunuza veya kendiniz için en güzel alışkanlıktır” şeklinde konuştu. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve erzurumsonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.