Egemen Bağış'tan dikkat çeken yazı

SİYASET 05.11.2017 - 13:45, Güncelleme: 19.10.2022 - 13:36
 

Egemen Bağış'tan dikkat çeken yazı

Egemen Bağış, Türkiye Gazetesindeki kaleme aldığı bugünkü yazısında dikkat çeken ifadelere yer verdi. İşte Bağış'ın dikkat çeken yazısı...
Erzurumsonhaber / Erzurum - Malum tarih boyunca asker millet olarak anılmışız. Asya’dan Avrupa’ya ve Afrika’nın içlerine kadar hâkimiyet kurmuş, etki alanına sahip olmuş olan ecdadımız birçok yerde cenk etmiş, şehitler vermiştir. Hani Nazım Hikmet’in “Dörtnala gelip Uzak Asya'dan, Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket, bizim” diye dizelerinde özetlediği tarih aziz milletimizin tarihidir...   Ülkemizin dışında, dünyanın tam 34 farklı ülkesinde ziyaret edebileceğimiz şehitliklerimiz ve aziz ruhlarına Fatiha okuyabileceğimiz şehitlerimiz vardır. Seyahat ettiğim ülkelerde ziyaret etmeye önem verdiğim bu şehitliklerimizde çok farklı ve derin bir müteşekkirlik duygusu kaplar içimi. Çoğu gencecik yaşta, dünyanın farklı köşelerinde gözünü kırpmadan canını vermiş bu vatan evladı, ana kuzularının özverileri karşısında her defasında yeniden şükran ve saygıyla eğilirim... Sivas’ın bir koyünde başlayan kısa bir hayat sonrası Kore’de bir şehitlikte yatan o Mehmed’ler, 15 Temmuz gecesi bizler için şehit düşenler, bugün hain terör örgütü ile cesaretle mücadele ederken şehadet şerbetini içenler sayesinde varız.   Şehitliklerimiz nerelerde mi var? Almanya, Arnavutluk, Avusturya, Azerbaycan, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Cezayir, Çek Cumhuriyeti, Filistin, Güney Kore, Hindistan, Irak, İngiltere, İran, İsrail, İtalya, Japonya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Letonya, Libya, Lübnan, Macaristan, Malta, Mısır, Myanmar, Polonya, Romanya, Rusya, Sırbistan, Suriye, Suudi Arabistan, Ukrayna, Ürdün ve Yunanistan... Bazıları savaşmadan şehit olan vatan evlatlarını barındırır tıpkı Japonya’daki gibi. Japonya’ya 1889 yılında dostluk ziyaretine giden Ertuğrul Fırkateyni 1890 yılında dönüş için hareket ettikten kısa bir süre sonra fırtınaya yakalanır ve Oşima Adası kayalıklarına çarparak batar. 69 denizcimiz kurtulur geriye kalan denizcilerimizden bulunabilen 260 şehidimiz törenle orada yapılan Ertuğrul Şehitliğine defnedilir...     Azerbaycan, Bosna-Hersek, Almanya, Avusturya, Yunanistan, Yemen, Filistin, İsrail, Güney Kore, Kıbrıs ve daha birçok yerde çarpışmalarda şehit olan vatan evlatlarımız yatmaktadır... Bazı şehitlerimiz ise savaşta esir düşmüş ve götürüldükleri yerlerde esirken şehit olmuşlardır. Mesela bugün sıkça Müslümanların zulme uğradığı Myanmar’da Thayetmo ve Meikhtila Şehitlikleri vardır. Bu şehitlikler I. Dünya Savaşı’nda İngilizlere esir düşen Osmanlı askerleri için yapılmıştır. Irak, Suriye, Filistin, Hicaz ve Yemen cephelerinde savaştığımız İngilizler esir aldıkları 12 bin askerimizi önce Hindistan’a oradan da demir yolu inşaatları ve benzeri ağır işlerde çalıştırmak üzere Myanmar’a götürdüler. İçlerinden vefat edenler için bu iki şehitlik yapılmıştır. Her bir şehitliğin de farklı -bu satırlara değil kitaplara sığacak- hikâyeleri mevcut. Aslında sadece bu şehitliklerimize bakarak Türkiye Cumhuriyetinin ne kadar büyük, cesur ve yedi düvele meydan okumuş devletlerin devamı olduğunu görebiliriz...   Bu şehitliklerin bir bölümü savaşların hemen ertesinde veya ilişkilerin düzeldiği ileriki zamanlarda içinde bulunduğu ülkeler veya onların izni ile bizim Dışişleri Bakanlığımız, Millî Savunma Bakanlığımız, Genelkurmay Başkanlığımız, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız, Türk Şehitlikleri ve Anıtları Vakfımız ve Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansımız (TİKA) gibi kurum ve kuruluşlarımız tarafından inşa edilmişlerdir. Hâlen bu kurum ya da bağlı kuruluşlar tarafından bakımları yapılmaktadır...   Geçmişinize sahip çıktığınız müddetçe geleceğinizi şekillendiren büyük bir devlet ve millet olursunuz. Bizler bunun bilinciyle hareket ettik ve etmeliyiz. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan şehitliklerle ilgili bir beyanında vizyonumuzu özetlemişti. Dünyanın dört bir yanındaki şehitliklerimizin bizim için ne kadar önemli olduğunu, ecdadımızın neden oralara geldiğini unutmamamız gerektiğini çünkü bugün o sebeple var olduğumuzu ifade etmişti. Yurtiçi ve yurt dışındaki şehitliklerimizin bakımı için devleti harekete bizzat geçirmiş ve gerekirse daha güzelinin inşası için bizzat kendileri takip ederek sonuçlandırmıştır. Çanakkale’de Halep’ten, Filistin’den gelen, Suriye’de, Irak’ta, Arabistan’da Anadolu ve Balkan şehirlerinden gelen şehitlerimiz yatmaktadır. Bizler dedelerimizin kanlarını aynı toprağa dökerek kardığı Türk'ü, Kürt'ü, Arab'ı, Çerkes'i, Zaza'sı, Arnavut'u, Laz'ı, Boşnak'ı, Tatar'ı ile büyük bir coğrafyanın evlatlarıyız. Bugün illa bir tutkal arıyorsak o şehitliklerde yatan şehitlerimizin nerelerden gelip aynı ülkü uğruna toprağın altına girdiğini bilmemiz yeterlidir. Bizi hep birbirimize düşürmeye çalışan aşağılık aklın önündeki en büyük engel de aslında bu muazzam ülkü birliğidir...   Tarih bize çok şey söylüyor. Bugünü de o söyledikleriyle rahatça okuyabiliyoruz. Tüm şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyoruz. Nur içinde yatsınlar, mekânları cennet olsun... 
Egemen Bağış, Türkiye Gazetesindeki kaleme aldığı bugünkü yazısında dikkat çeken ifadelere yer verdi. İşte Bağış'ın dikkat çeken yazısı...

Erzurumsonhaber / Erzurum - Malum tarih boyunca asker millet olarak anılmışız. Asya’dan Avrupa’ya ve Afrika’nın içlerine kadar hâkimiyet kurmuş, etki alanına sahip olmuş olan ecdadımız birçok yerde cenk etmiş, şehitler vermiştir. Hani Nazım Hikmet’in “Dörtnala gelip Uzak Asya'dan, Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket, bizim” diye dizelerinde özetlediği tarih aziz milletimizin tarihidir...

 

Ülkemizin dışında, dünyanın tam 34 farklı ülkesinde ziyaret edebileceğimiz şehitliklerimiz ve aziz ruhlarına Fatiha okuyabileceğimiz şehitlerimiz vardır. Seyahat ettiğim ülkelerde ziyaret etmeye önem verdiğim bu şehitliklerimizde çok farklı ve derin bir müteşekkirlik duygusu kaplar içimi. Çoğu gencecik yaşta, dünyanın farklı köşelerinde gözünü kırpmadan canını vermiş bu vatan evladı, ana kuzularının özverileri karşısında her defasında yeniden şükran ve saygıyla eğilirim... Sivas’ın bir koyünde başlayan kısa bir hayat sonrası Kore’de bir şehitlikte yatan o Mehmed’ler, 15 Temmuz gecesi bizler için şehit düşenler, bugün hain terör örgütü ile cesaretle mücadele ederken şehadet şerbetini içenler sayesinde varız.

 

Şehitliklerimiz nerelerde mi var? Almanya, Arnavutluk, Avusturya, Azerbaycan, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Cezayir, Çek Cumhuriyeti, Filistin, Güney Kore, Hindistan, Irak, İngiltere, İran, İsrail, İtalya, Japonya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Letonya, Libya, Lübnan, Macaristan, Malta, Mısır, Myanmar, Polonya, Romanya, Rusya, Sırbistan, Suriye, Suudi Arabistan, Ukrayna, Ürdün ve Yunanistan... Bazıları savaşmadan şehit olan vatan evlatlarını barındırır tıpkı Japonya’daki gibi. Japonya’ya 1889 yılında dostluk ziyaretine giden Ertuğrul Fırkateyni 1890 yılında dönüş için hareket ettikten kısa bir süre sonra fırtınaya yakalanır ve Oşima Adası kayalıklarına çarparak batar. 69 denizcimiz kurtulur geriye kalan denizcilerimizden bulunabilen 260 şehidimiz törenle orada yapılan Ertuğrul Şehitliğine defnedilir...

 

 

Azerbaycan, Bosna-Hersek, Almanya, Avusturya, Yunanistan, Yemen, Filistin, İsrail, Güney Kore, Kıbrıs ve daha birçok yerde çarpışmalarda şehit olan vatan evlatlarımız yatmaktadır... Bazı şehitlerimiz ise savaşta esir düşmüş ve götürüldükleri yerlerde esirken şehit olmuşlardır. Mesela bugün sıkça Müslümanların zulme uğradığı Myanmar’da Thayetmo ve Meikhtila Şehitlikleri vardır. Bu şehitlikler I. Dünya Savaşı’nda İngilizlere esir düşen Osmanlı askerleri için yapılmıştır. Irak, Suriye, Filistin, Hicaz ve Yemen cephelerinde savaştığımız İngilizler esir aldıkları 12 bin askerimizi önce Hindistan’a oradan da demir yolu inşaatları ve benzeri ağır işlerde çalıştırmak üzere Myanmar’a götürdüler. İçlerinden vefat edenler için bu iki şehitlik yapılmıştır. Her bir şehitliğin de farklı -bu satırlara değil kitaplara sığacak- hikâyeleri mevcut. Aslında sadece bu şehitliklerimize bakarak Türkiye Cumhuriyetinin ne kadar büyük, cesur ve yedi düvele meydan okumuş devletlerin devamı olduğunu görebiliriz...

 

Bu şehitliklerin bir bölümü savaşların hemen ertesinde veya ilişkilerin düzeldiği ileriki zamanlarda içinde bulunduğu ülkeler veya onların izni ile bizim Dışişleri Bakanlığımız, Millî Savunma Bakanlığımız, Genelkurmay Başkanlığımız, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız, Türk Şehitlikleri ve Anıtları Vakfımız ve Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansımız (TİKA) gibi kurum ve kuruluşlarımız tarafından inşa edilmişlerdir. Hâlen bu kurum ya da bağlı kuruluşlar tarafından bakımları yapılmaktadır...

 

Geçmişinize sahip çıktığınız müddetçe geleceğinizi şekillendiren büyük bir devlet ve millet olursunuz. Bizler bunun bilinciyle hareket ettik ve etmeliyiz. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan şehitliklerle ilgili bir beyanında vizyonumuzu özetlemişti. Dünyanın dört bir yanındaki şehitliklerimizin bizim için ne kadar önemli olduğunu, ecdadımızın neden oralara geldiğini unutmamamız gerektiğini çünkü bugün o sebeple var olduğumuzu ifade etmişti. Yurtiçi ve yurt dışındaki şehitliklerimizin bakımı için devleti harekete bizzat geçirmiş ve gerekirse daha güzelinin inşası için bizzat kendileri takip ederek sonuçlandırmıştır.


Çanakkale’de Halep’ten, Filistin’den gelen, Suriye’de, Irak’ta, Arabistan’da Anadolu ve Balkan şehirlerinden gelen şehitlerimiz yatmaktadır. Bizler dedelerimizin kanlarını aynı toprağa dökerek kardığı Türk'ü, Kürt'ü, Arab'ı, Çerkes'i, Zaza'sı, Arnavut'u, Laz'ı, Boşnak'ı, Tatar'ı ile büyük bir coğrafyanın evlatlarıyız. Bugün illa bir tutkal arıyorsak o şehitliklerde yatan şehitlerimizin nerelerden gelip aynı ülkü uğruna toprağın altına girdiğini bilmemiz yeterlidir. Bizi hep birbirimize düşürmeye çalışan aşağılık aklın önündeki en büyük engel de aslında bu muazzam ülkü birliğidir...

 

Tarih bize çok şey söylüyor. Bugünü de o söyledikleriyle rahatça okuyabiliyoruz. Tüm şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyoruz. Nur içinde yatsınlar, mekânları cennet olsun... 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve erzurumsonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.